29.12.2011

LookBook : Fall 2011 - Ulyana Sergeenko


Ulyana Sergeenko. Kendisi sadece son zamanlarda sokak modası bloglarında boy gösteren bir insan değil elbette.

Glamour Russia'nın editörü, fotoğrafçı ve bir stil ikonu olmasının yanı sıra; artık aynı zamanda bir moda tasarımcısı.

2011 - 2012 Sonbahar/Kış koleksiyonunu her nedense bu kadar geç görmüş olmama rağmen öylesine eşsiz, öylesine ilham verici ki sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim..

Tahmin edebileceğiniz gibi Ulyana Sergeenko'nun kendine has, 50'leri anımsatan hatta anımsatmakla kalmayıp direk yaşatan bir stili var. Özellikle soldaki fotoğrafta -Paris- stiline dair ince ipuçları bulabilir ve koleksiyonun nasıl birşey olduğunu tahmin edebilirsiniz.

İnce ve yüksek beller, zarif omuzlar, biraz başörtü biraz 50'lerin esintileri. Karşınızda bütün zerafetiyle Ulyana Sergeenko'nun elinden çıkma 2011 Fall koleksiyonu..

Ayrıca Ulyana Sergeenko'nun kendi blogunu da şu adresten takip edebilirsiniz..


 

20.12.2011

Dior Couture by Patrick Demarchelier

Son zamanlarda pek çok marka kalıcı olma peşinde. Bence bu konuda atılmış en büyük ve en harika adım Valentino'nun halen etkisinden çıkamadığım Virtual Museum'u. Merak edenler yazımı okumak için buraya tıklayabilirler.

Elbette ki Valentino da, Dior da zaten isimlerini tüm dünyanın adını aklına kazıdığı markalar. Ama bu yetmiyor olacak ki, gözle görülür elle tutulur bir kalıcılık için kolları sıvamış durumdalar.

Bugün sizlere tanıtacağım Christian Dior'un bu ayın başında raflarda yerini almış olan "Dior Couture by Patrick Demarchelier" adlı kitabı.

Patrick Demarchelier, 1943 Paris doğumlu dünyaca ünlü bir moda fotoğrafçısı. Sayısız dergilerin kapaklarının, ünlü markaların reklam kampanyalarının, moda çekimlerinin ve burada sayamayacağım pek çok başarılı işin altına imzası bulunuyor. Son olarak 2007'de Fransa Kültür Bakanlığı tarafından kendisine, Sanat ve Edebiyat Onur Ödülü takdim edilmiştir. Daha fazla bilgi için şuraya tıklayarak, web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Dior Couture kitabının tümünü fotoğraflayan Partick Demarchelier hakkında bu kısa bilgilendirmeden sonra, kitabın içeriğinden bahsetmek istiyorum. Yazımın başında da söylediğim gibi, Christian Dior için gerçek bir kalıcılık objesi olarak nitelendirilen bu kitapta, Dior'un en beğendiği Couture tasarımların editorial tadında sanatsal fotoğraf ve açıklamaları yer alıyor.

Bir anlamda Christian Dior'un dev portfolyosunu sunan kitapta 100'den fazla ikonik gelinlik, Dior'un bizzat kendi elinden çıkma onlarca couture elbise ve Dior'un veliahtlarından Yves Saint Laurenti Marc Bohan ve John Galliano'ya ait tasarımlar da yer alıyor.

Şimdilik Türkiye'de satışı yok, ancak bu durumun çok uzun süreceğini sanmıyorum. Amazon üzerinden inceleyebilir veya satın alabilirsiniz. Liste fiyatı 115$. Aşağıdaki kısa videoda ise kitabın oluşum sürecinden bir parça izleyebilirsiniz. Bence oldukça keyifli..




17.12.2011

Tangerine Tango




Henüz 2012 gelmedi ama Pantone, 2012 yılının rengini seçti bile. Bu harika kiremit renginden turuncuya çalan ve benim son dönemde adeta favorim olan rengin ismi "Tangerine Tango".



Elbette Pantone sadece bu senenin tek bir rengini değil, geniş ve neşeli bir renk skalası da seçmiş. Şimdiden aklınızda bulunsun, yapacağınız alışverişlerde şu renkleri dikkate almayı unutmayın.



-renk skalasına tıklayarak, daha yakından inceleyebilirsiniz-

Pantone'nin önerileri ve seçimlerinden daha çok, vitrinlerden ve markaların yeni koleksiyonlarından da anlayacağınız gibi Tangerine Tango'dan sonra en çok dikkat çeken renk Hardal rengi. Ve tabii ki hardal rengine en çok yakışan petrol mavisi. Pantone'nin dediğine göre koyu ve açık lila, pastel nil yeşili, pastel mavi, gri ve kil rengi gibi yardımcı renkler de 2012 yılında hüküm sürecek.

Ama benim son günlerde en sevdiğim ve en sık rastladığım Tangerine Tango. Özellikle palto olarak kışın çok neşeli ve sıcak bir renk olduğunu düşünüyorum, ve yarın gidip Benetton'da gördüğüm o palto'yu alıyorum :)

Bazı Tangerine Tango örnekleri vermeden önce paylaşmak istiyorum ki,  tesadüfen veya içgüdüsel olarak 3 ay önce sıfırdan dekore ettiğim evimde beyaz, kahve, siyah ve gri gibi soğuk renklerin içinde kullandığım tek sıcak renk Tangerine Tango :) Haftasonu twitter'a iyi bakın, evimde neler 2012'nin renginde?

Daha fazla bilgi için Pantone'nin internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.


15.12.2011

Versace For H&M Vol2

Versace for H&M koleksiyonunun ikinci kısmı varmış meğer! İlk koleksiyon kadar ses getireceğini düşünmüyor olsam da, ikinci kısmın ayrı bir özelliği var. O daaa, sadece 19 Ocak'tan itibaren, online satış ile ulaşabilecek olmamız. İlk koleksiyonun tüm parçalarını görmek için tıklayabilirsiniz..

Ve malesef ki H&M Türkiye sayfasında henüz online satış yok. Ama üzülmeyin Amerika'da da yokmuş :) Hepsini araştırmadım ama sanıyorum ki sadece Avrupa ülkelerinde olacak. Eğer bir yolunu bulabilirseniz İngiltere'den sipariş verebilirsiniz.

Koleksiyonun ikinci kısmı daha bi bahar, daha bi yaz geldi bana. Beyaz üzerine meyve desenli kumaş Versace'nin favorisi olsa gerek, pek çok modelde kullanılmış, hem de unisex olarak.

Onun dışında bolca pembe, mavi, beyaz görmek mümkün. Pek fazla bana hitap ettiğini söyleyemem, ve ilk koleksiyondaki deri, siyah ve metal süslemeli parçalardan sonra pek gözümü doyurmadı.

Ulaşamayacak olsak bile, bakmak yasak değil :) Karşınızda koleksiyonun 2. kısmına ait tüm parçalar..


 



14.12.2011

Valentino Garavani Virtual Museum

Valentino Garavani'nin uzun süredir beklenen sanal müzesi, 5 Aralık 2011'de açıldı. Yapım aşaması 2 seneden fazla süren bu çok kapsamlı arşivi sizler için araştırdım, her köşesini didik didik inceledim. Önce hayretimin, şaşkınlığımın ve hayranlığımın geçmesini bekledim, şimdi ise anlatıyorum..

Valentino Garavani Archives adresinden sanal müzenin uygulamasını indirmekle işe başlıyoruz. Sonrası zaten çorap söküğü gibi geliyor. Ben öyle, "aa bakın Valentino'nun sanal müzesi açılmış şurdan ulaşabilirsiniz" diyerek kestirip atmayı sevmiyorum. Ama eğer benim tur rehberliğime ihtiyacınız yoksa, yazımın burdan sonrasını okumadan ve örnek tur videosunu pas geçip, direk Valentino'nun internet sitesine devam edebilirsiniz.

Kendim denemediğim, denesem bile memnun kalmadığım birşeyi sırf haber vermişlik olsun, geri kalmayayım diye sizlere sunmayı sevmiyorum. Gazete değilim sonuçta :)

Müzeyi indirme aşamasına geri dönecek olursak, teknolojiden fazla anlamayanlar ve ingilizcesi kuvvetli olmayanlar için biraz detaylı bir anlatım yaptığımı baştan belirtiyorum.

Virtual Museum uygulamasını çaşıştırdığımızda kendimizi 3D bir müze içerisinde buluyoruz. 7 ana giriş kapısı ve ortasında  kırmızı şeffaf bir küp içerisinde, muhtemelen Valentino'nun favori tasarımlarından biri olan 1965-1966 Kış Haute Couture koleksiyonundan kırmızı bir palto karşılıyor bizleri. Bu 7 ana giriş kapısı ise sağ taraftan başlayarak sırasıyla;

1 Maison Valentino
2 Library
3 Valentino Garavani & Giancarlo Giammetti
4 Themes & Variations
5 Valentino Seen by..
6 Very Valentino - Exhibitions & Events
7 Muses & Friends

Editorial: Vogue Almanya Ocak 2012





13.12.2011

Mango Mango

Geleneksel Mango indirimi bugün başladı! 300den fazla üründe %50ye yakın, hatta bazılarında daha bile fazla indirim varken, oyalanmayın ve en yakın Mango'ya uğrayın derim.

Ama benim vaktim yok, veya gitmeden önce neler indirimde diyorsanız ben sizler için indirimde olan ürünler arasından favorilerimi seçtim. Aksesuardan kabanlara, ayakkabılardan elbiselere her ürün çeşidinde ağırlıklı olarak basic modeller indirime girmiş durumda. Çok harika şeyler bulamayabilirsiniz belki ama, dolabınızda bulunmasından memnun olacağınız, her an elinizin altında durabilecek modeller çoğunlukta.

İndirimdeki ürünler hakkında daha fazla bilgi için Mango'nun Online Shop'u ziyaret edebilirsiniz.





1. 289      199TL

2. 239      139TL

3. 299      179TL



12.12.2011

Mavi Kutucuklar

Yeniyıl ruhu sanırım şu günlerde beni sarmaya başladı. Wishlistler düzenlendi, partiler ayarlandı.. Geçen gün gelen bir mail ise, 2012'ye çok az kaldığı fikriyle resmen yüzleşmeme sebep oldu.

Zaman çabuk geçiyor, o yüzden hediyelerimizi bir an önce ayarlamak lazım. Hep derler ya hediyenin küçüğü büyüğü olmaz diye, bence olur hem de bal gibi. Sevgili beyler, unutmayınız hediyenin küçüğü daha makbul, tabii burdaki nüansı anlayabilirseniz :)

Tiffany&Co, pek çok filme de konu olmasıyla beraber nedense bende hep bir zerafet, ince düşünmek ve aşk gibi şeyler çağrıştırıyor. Yeniyıl için düzenledikleri "O'nun İçin Unutulmaz Hediyeler" kataloğunu sizler için inceledim, ve gözüme hoş gelenleri seçtim. Amaç ille de filmlerdeki lüks Tiffany'lere sahip olmak değil elbette, ilham alabilmek :)

Kataloğu inceleyeyim, aman reklam kampanyalarına bakayım derken pek çok video da izledim. Ve açık yüreklilikle söylüyorum ki bence, Tiffany&Co'nun sahip olduğu imaj, mücevherlerinden daha şık.

Karşınızda en beğendiğim, hatta bayıldığım Tiffany reklamı, diğerleri ve yeniyıl kataloğundan seçtiklerim..





7.12.2011

Exhibition: It's Show Time

Özel tasarım ayakkabı deyince, aklınıza neler geliyor? Büyük paraların verildiği, kimsenin hayatında görmediği, özel günler ve elbette ki özel insanlar için tasarlanan ayakkabılar mesela.. Ama bunlar öyle değil. Londra'da düzenlenen Shoes for Show adlı sergi için bir araya gelen bu ayakkabılarda, fonksiyonellikten çok tasarım ön plandaydı.

Sergi için pek çok marka ve tasarımcı iş birliğine girdi. Şimdi daha fazla konışup anın büyüsünü bozmak istemiyor, sizleri bu sanat eseri ayakkabılarla baş başa bırakıyorum.. Eserlerin isim ve sahipleri sırasıyla:

Christian Louboutin for The Royal Ballet
Gareth Pugh for Beyoncé
Katie Eary for Nike
Miniature McQueen Armadillo
Natasha Marrow
Niamh O'Conner for Emily Crane
Nicholas Kirkwood for Meadham Kirchoff
Nicholas Kirkwood for Alice in Wonderland
Nina Ricci for Daphne Guinness
Rupert Sanderson for Aida
Sophie Grace Webster for Manolo Blahnik



3.12.2011

Neden kendimizi hice sayiyoruz?


Bugünün Hürriyet'in Look ekinde Zeynep Erdoğan ile ilgili bir yazı okuduktan sonra birkaç şey söylemek, eklemek hatta düzeltmek istedim.

"Avrupa meraklısı" klişesiyle cümleme başlamak istemezdim ama, malesef hislerimi gerçekten yansıtan tek şey bu. Hepimiz bayılırız değil mi yurtdışında ün salmaya, adını duyuranların ardından "vaaaay be" demeye. Ben aslında bunun böyle olmadığını, herşeyi gözümüzde kendimizin büyüttüğünü, ordaki insanların bizden çok da farklı ve muhteşem olmadığı kanısındayım.

Belki sizler de bir yerlerde görmüşsünüzdür ama ben yine de hatırlatayım. Pek çok Amerika ve Avrupa çıkışlı ünlü markaların, tasarımcı ve moda evlerinin bünyesinde en az 1 Türk çalışan bulunuyor. Kimi kalıp, kimi tasarım, kimi dikiş, kimi ise markanın imajı üzerinde söz sahibi. Ve bu hiç de sıradışı ve imkansız bir durum değil. Öncelikle kendimize olan saygımızın ve güvenimizin sağlam kalması için bunu kabullenmeliyiz.

Gelelim bugün gördüğüm yazıya.. Look ekinin 9. sayfasını açarsanız siz de görürsünüz ki, sanki Zeynep Erdoğan'ı övüyormuş gibi gözüken yazıda ben daha çok yerin dibine sokulmuş bir tasarımcı görüyorum. Dolce&Gabbana'nın Spiga 2 adlı Multi Brand Store'unda Zeynep Erdoğan'ın 2012 Kış koleksiyonundan parçalar satışa sunulacakmış. Öncelikle kendisini tebrik ediyorum :)

Ama sanılanın aksine bu çok şaşırılacak bir durum değil. Nasıl ki bizde Beymen ve Vakko'nun özel mağazaları, yabancı tasarımcıların ürünlerini getirip daha kolay ulaşılabilir hale getiriyorsa; bu da ondan farklı bir durum değil. Nasıl ki bizler Milano, Paris, Londra ve New York başta olmak üzere pek çok moda haftasında yer alan tasarımcıları takip ediyorsak, onlar da bizi takip ediyor. Çünkü Zeynep Erdoğan gibi pek çok tasarımcı-genç tasarımcı moda konusunda sesini duyurabiliyor.

Bu tür şeyleri tebrik etmek, desteklemek, sevinmek tabii ki asıl yapmamız gereken ve doğal olan tepkiler. Ben sadece bunların çok enteresanmış gibi yansıtılmasına karşıyım.

Son olarak eklemek istiyorum ki yazıda geçtiği gibi "Domenico Dolce ve Stefano Gabbana'nın tüm tünyadaki tasarımcılar arasından özel araştırmalarla seçtiği isimler.." değil. Spiga 2 adlı bu mağaza için çalışan, D&G ekibi tarafından seçilmiş kişiler yapıyor bu araştırmaları. Yani markanın sahipleri oturup, tüm dünyadaki tasarımcıların koleksiyonlarını teek tek incelemiyor.

1.12.2011

90 DAYS ONE DREAM



Bugün sizlere tanıtmak istediğim son derece yaratıcı, Paris merkezli moda fotoğrafçısı Kristian Schuller. Romanya'da doğmuş ancak çok küçük yaşta ailesiyle birlikte Almanya'ya göç etmiş olan Schuller; konu editoryal olduğunda büyük düşünenlerden. Sadece biz moda severlerin değil, özellikle son dönemde sürekli aynı fotoğrafçıları tercih eden marka sahiplerinin, ve sürekli aynı tarzda çekim yapam fotoğrafçıların da ilham alacağını düşünüyorum :) Açıkçası birbirinin aynısı olan reklam afişleri ve editoryallerden ben markaların imajlarını ayırt edemiyorum. Ya siz?


Her neyse.. Eleştrilerimi bir kenara bırakıp sizi Kristian Schuller ile tanıştırıyorum. Sanılanın aksine kendisi tam bir "işin mutfağında pişmiş" dediklerimizden. Vivienne Westwood ile beraber moda tasarımı eğitimi, FC Gundlach ile beraber Berlin Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde fotoğrafçılık eğitimi almış. Condé Nast'tan Isabella Blow ile tanıştırılmasının ardından uluslararası olarak çeşitli moda dergileri için çalışmaya başladı.


Fotoğrafları gerçek birer sanat eseri değerinde ve kesinlikle baştan çıkarıcı. İzleyicilere; tamamen kendilerine aitmiş gibi hissettiren şahane bir hayal dünyasına, moda penceresinden bakabilme olanağı sağlıyor.

Kristian Schuller hakkında daha fazla bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

"Deutscher Fotobuchpreis 2011"de gümüş madalya ile taçlandırılan 2010 basımlı "90 Days One Dream" adlı ilk kitabı; harika fotoğraflarla bezenmiş bir yol hikayesi. Fotoğrafçının kitabına ITunes Store üzerinden sahip olabilirsiniz.



  • Doğum Hikayemiz - 40+4 e geldiğim 23 Aralık gecesi 7-8 defa sancı benzeri bir ağrı beni uyandırdı ama uykuma devam edebildim. Sanırım saatte 1 geliyordu. Sabah 7.35’te Uğu...
    10 yıl önce

Her Hakkı Saklıdır © Bu sitede yer alan hiçbir veri, izin alınmadan kopyalanamaz, başka bir yerde yayımlanamaz.



Web Analytics