27.08.2010

IFW – Mehtap Elaidi


Çizgiler, şeritler ve transparan! Karşınızda Mehtap Elaidi..


Her defilenin baş tacı siyah, beyaz ve gri. Sezonun modası pudra renkleri. Ve biraz da Elaidi dokunuşu, fuşya ve saks mavisi.. Gerçekten harika bir koleksiyon desem az bile kalır. IFW kapsamında düzenlenen defileler arasında, beni neredeyse en çok etkileyen Mehtap Elaidi’nin defilesi oldu.

Bir defilenin kilit noktası ne ünlü mankenler, ne de tasarımların sayıca çokluğudur. Bir koleksiyonun en vurucu kısmı, her zaman için konsept bütünlüğüdür. Ve Mehtap Elaidi bu işi gerçekten çok iyi yapıyor. Bütün defile hem sanki yüzlerce tasarımı içerisinde barındırıyor, hem de sadece tek bir tasarıma ev sahipliği yapıyor gibiydi. Modellerin üzerinde uçuşan kıyafetler beni benden aldı.

Genel olarak bu koleksiyonda da, hafif ve kaygan kumaşlar yoğunlukta. Sıkça, bandajlarla tamamlanan mini elbiseler, modernize edilmiş pantolon ve ceketlerin yanı sıra, birkaç yüksek belli uzun etek dikkatimden kaçamadı.

Yuvarlak küpeler ve uzun zincirli daire kolyeler, kıyafetlerin sadeliği ile tam bir özdeşlik içerisindeydi. Pek çok moda sever ve blogger tarafından, defilenin “en” çok beğenilen tarafı ise kuşkusuz ayakkabılardı.


IFW – Punto Deri


Anjelika Akbar ve Punto Deri’nin tasarımları.. Tam bir rüya!

Adından da anlaşılacağı gibi “deri”.. Haliyle koleksiyon deri ve güderi kumaşların ağırlıklı olduğu tasarımlarla doluydu. Yaz koleksiyonu için, derinin moda olmaya henüz başladığı şu günlerde, Punto Deri’den daha başarılı ve profesyonel bir konsept düşünülemezdi.

Krem ve beyaz renklerle başlayıp, pudra rengi ile devam eden defilede, sonlara doğru lilaya doğru bir kayış olsa da, genel olarak pastel renklerden çok da uzaklaşmayan bir renk skalasına sahip bir defile gerçekleşti. Genel olarak çok da şaşaalı bir havaya sahip olmayan tasarımların bazılarında yer alan ışıltılı süslemeler çok hoşuma gitti. Aksesuar olarak iri bilekliklerin tasarımları ne denli tamamladığı düşünülebilir.

Tam bir hazır giyim defilesi sunan Punto Deri, koleksiyonun genelinde çoğunlukla mini elbiseler, ceket ve trençkotların yanı sıra, dar pantolonlar ve şifon fırfırlı elbiselere de yer verdi.

Anjelika Akbar eşliğinde sunulan defilenin sonunda, izleyicilerin memnuniyeti yüzlerinden okunuyordu.


IFW – Simay Bülbül

Derilerin kraliçesi, yine herkesi “büyü”ledi..

Sahip olduğu engin hayal gücünü tasarımlarına yansıtmasını çok iyi bilen Simay Bülbül, hazırladığı koleksiyonu ve şovu ile İstanbul Fashion Week’in en çok konuşulan isimlerinden biri oldu.

Siyah, indigo, mavi ve elbette tasarımcının favorisi beyaz ve krem renkleriyle dolu bir defile sergileyen tasarımcı, en sık kullandığı kumaş olan derinin yanı sıra bu koleksiyonunda, şifon gibi pek çok hafif ve akışkan kumaşlara da yer verdi.

Farklı kesimli tasarımları ve altın rengi kaba aksesuarlarını harika bir uyum içerisinde sergileyen tasarımcı, saç, makyaj ve ayakkabı seçimi olarak kıyafetleri tamamlayan ancak önüne geçmeyen bir seçim yapmış.

Özellikle defilenin finalinde, krem ağırlıklı tasarımlar ile ellerinde taşıdıkları kürelerle podyumu dolduran mankenlerle oluşturulan koreografi ve şov -ki bu gerçek bir şovdu!- gerçekten koleksiyonun temasını kanıtlarcasına büyüleyiciydi.

IFW – Karma 1 - Gül Ağış, Zeynep Tosun ve Zeynep Erdoğan


İstanbul Moda Haftası ikinci günü ile son hız devam etti.

Sırasıyla Lug Von Siga (Gül Ağış), Zeynep Tosun ve Zeynep Erdoğan’ın düzenlediği “Karma 1” adlı defile ile ikinci gün başladı. Toplamda 45 tasarımın sergilendiği şovda, izleyenler tam bir sanat esintisi altında kaldı.

İlk olarak Gül Ağış’ın koleksiyonu çıktı podyuma. Ağırlıklı olarak deri kullanımının görüldüğü defilede, ipek, saten ve pek çok esnek özellikli kumaşlar kullanıldı. Siyah, beyaz ve ten renginin yanı sıra pudra rengi gibi pek çok pastel tonlar dikkat çekti. Kırmızı çizgili ufak detayların hoş bir etki yarattığı defilenin özellikle ayakkabılarına bayıldım diyebilirim. Defile sonunda, ev sahiplerinden  Gül Ağış’ın çıplak ayak çıkması gözlerden kaçmadı.



İkinci sırada Zeynep Tosun’un koleksiyonu podyumda yer aldı. Zeynep Tosun’un defilesinde ilk göze çarpan detaylar retro ve vintage etkisi oldu. Pudra renklerine hakim tasarımlara, kırmızı, sarı ve mavi gibi canlı renkler eşlik ediyor. Daha çok hafif ipekli ve şifon kumaşların kullanıldığı defile, pek çok kişinin beklediği “umut vaat edici” statüsünden çok daha ilerideydi. Tasarımların ahenkli kesim detaylarının çok hoşuma gittiği defilenin, ayakkabı seçimini pek de doğru bulmadığımı eklemek istiyorum.



Son olarak Zeynep Erdoğan’ın koleksiyonu ile son bulan Karma 1 defilesi, izleyenlerde hoş bir etki yarattı. Pudra renklerine diğer defile arkadaşları gibi devam eden tasarımcı, destek olarak siyah, beyaz ve gri kullanmış. Genel olarak göz yormayan bir renk skalasına sahip olan koleksiyonda, koleksiyonun ana objesi olan eldivenler için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Ağırlıklı olarak tek tip kumaş seçimine giden tasarımcı, pilili pantolonlar, mini elbiseler ve yüksek belleri tasarımlarından eksik etmemiş. 

 



26.08.2010

IFW - Bora Aksu


Dünkü defile furyasının sonunda kapanış defilesini gerçekleştiren Bora Aksu izleyenleri kendisine bir kez daha hayran bıraktı.


İTÜ Taşkışla binasında dün akşam 2011 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu sergileyen Bora Aksunun tasarımları gerçekten muhteşem. Hem nostaljik esintiler, hem de tekno detaylara sahip olan tasarımların her biri büyük bir özenle hazırlanmış.

Genel olarak siyah ve dorenin yanı sıra ağırlıklı olarak pudra renkleri dikkat çekiyor. İpekli ve muslin kumaşlarla beraber tülleri, metal detaylarla tamamlayan Aksu, topuklu bale pabucunu andıran ayakkabıları ile de  zarif bir görünüm yakalamış.

Mini elbiselerin taytlarla kombine edildiği tasarımların hakim olduğu koleksiyonda, minik kurdeleler özellikle beğenimi kazanmış durumda. Nadiren de olsa, havuç pantolon ve eteklerle beraber 1960’ları anımsatan fırfırlı gömleklere de yer veren Bora Aksu’nun seçtiği küçük şapkaların da herkesin ilgisini çektiği aşikar.



IFW - Günseli Türkay



 Partilerin ardından, İstanbul Moda Haftası dün başladı.

Dün saatler 12:00ı gösterdiğinde Gizia’nın defilesi ile başladı İstanbul’da moda furyası. Sırasıyla Atıl Kutoğlu, Deniz Mercan, Günseli Türkay ve Bora Aksu’nun defilelerinin sunulduğu yoğun bir programa ev sahipliği yaptı İTÜ Taşkışla binası.

İlk olarak Günseli Türkay’ın –her ne kadar İtalya’da olduğum için izleyememiş olsam da, her tasarımını tek tek incelediğim- defilesinden söz etmek istiyorum.

Moda görüşü açısından pek çok tasarımcıdan farklı bir kulvarda yer alan, ve hedefine doğru hızla yükselen Türkay, bugün de izleyenleri kendine hayran bıraktı. “Yılın Moda Girişimcisi” ödülünün de verdiği güvenle, özellikle ünlü ressamların tablolarını kendi yorumu ile kumaşlara aktarma tekniğini sürdüren tasarımcı, bugünkü defilesinde tam 20 parça sergiledi. Koleksiyonun genelinde bir haute-couture defilesinden bambaşka bir sanat dalını andıran esintiler vardı.

Genel olarak siyah, beyaz, nar çiçeği, sarı ve parlement mavisi renklerini kullanan Günseli Türkay; mini elbiseler, havuç pantolonlar, desenli taytların yanı sıra devasa kolyeler tercih etmiş. Geometrik desenlerin ve karikatüristik çizgilerin hakim olduğu defilede, hayal gücünün sınırlarını zorlayan tasarımlara da rastlamak mümkün.

Ayrıca defilenin styling, aksesuar ve ayakkabıları da Deniz Berdan’a ait.



IFW - Deniz Mercan


“Lüfer Yok Olmasın” adlı sosyal sorumluluk projesi destekleyicisi Deniz Mercan’dan yosun kokan koleksiyon.

Dün üçüncü sırada defilesini sergileyen Deniz Mercan, sadece IFW ile değil sosyal sorumluluk projeleri ile de öne çıkıyor.

Sergilenen diğer defilelere nazaran, daha fazla yaz havası estiren koleksiyonda, çoğunlukla mayolar, bikiniler ve pareolar yer aldı. Tüller ve örgülerin yanı sıra neopren kumaşlar da dikkatleri topladı. Genel olarak siyah, beyaz ve gri kullanılan koleksiyonda, destekleyici renk olarak da elbette Lu-Fear temasına uygun olarak mavi ve turkuaz renkler kullanılmış.

Fırfırlar, yüzgeçler, kuyruklar ve pulların ağırlıklı yer aldığı tasarımların sahibi Deniz Mercan, defilenin sonunda bir deniz kızı ile dikkatlerini üzerine çekti. Toplamda 23 tasarıma ev sahipliği yapan defile izleyenleri kendine hayran bıraktı.



IFW - Atıl Kutoğlu

Olumsuz dedikodular..


Atıl Kutoğlu defilesini izleyenlerin arasında, koleksiyonun bekleneni veremediği ve bütünlük kopukluğu olduğu hakkında söylentiler yayılmaya başladı.

Aslına bakarsanız tek tek her bir tasarımın, pek çok kişi tarafından beğenildiğine eminim. Ancak bir bütün halinde koleksiyonu incelediğimizde, tasarımcının hayalleri ile sezon trendleri arasında gidip geldiğini görmek mümkün. Hem etnik desenler hem şık elbiseler barındıran koleksiyon hakkında yorumu siz izleyicilere bırakmak istiyorum.

Oldukça fazla sayıda tasarımla defileyi sonlandıran tasarımcı, allı pullu payetli elbiseler, şifon ve muslin kumaşların yanı sıra, çizgili bohem elbiseler ile beraber deri ve ipek çeşitlerini aynı kombinasyonda kullanmış. Ağırlıklı olarak pembe, mavi ve morun pastel tonları arasında gidip gelen Kutoğlu, siyah ve doreye de yer vermeyi unutmamış.




IFW - Gizia


Kendi çizgisini koruyan Gizia, renklerle dans ediyor.


Göz alıcı siyah beyaz desenli podyumda, uçuş uçuş elbiseli mankenler izleyicileri kendilerine hayran bıraktı. Dün düzenlenen Gizia defilesinde, renkli şifonlar 2011 yazını şimdiden getirdiler.

Geometrik siyah beyaz desenler, illüstratif çizgiler, çiçekler, leoparlar. Ve işte karşınızda Gizia! Aksesuarlar, çantalar, iri şapkalar ve fularların sıkça kombin edildiği koleksiyonun çok geniş ve uyumlu bir renk skalası var. Siyah ve beyazın yanı sıra bolca sarı, pembe ve turuncu gibi sıcak tonlar göze çarpıyor. Aynı zamanda leopar ve zebra desenlerini de unutmayan Gizia, 2011 bahar düğünlerine, şık davetlere sıkça konuk olacak gibi gözüküyor.

Sezonun modasını takip eden miniler, bol pantolonlar, yüksek beller ile 70’lerin havasına hakim Gizia, her ne kadar modası geçmiş olsa da kendi çizgisinde yürümek adına şifon elbiseleri de unutmamış. Ve bence çok da iyi yapmış. Sonuçta bir hazır giyim markası kendi hedefinden şaşmamalı.


  • Doğum Hikayemiz - 40+4 e geldiğim 23 Aralık gecesi 7-8 defa sancı benzeri bir ağrı beni uyandırdı ama uykuma devam edebildim. Sanırım saatte 1 geliyordu. Sabah 7.35’te Uğu...
    10 yıl önce

Her Hakkı Saklıdır © Bu sitede yer alan hiçbir veri, izin alınmadan kopyalanamaz, başka bir yerde yayımlanamaz.



Web Analytics